Güneş Lekeleri Nedir, Nasıl Oluşur?

Güneş, insan sağlığı için çok önemlidir. Öyle ki güneşin faydaları söz konusu olduğunda “güneş girmeyen eve doktor girer” ifadeli bir atasözü bile oluşmuştur.

Günün belli saatlerinde güneş insan sağlığına faydalı iken özellikle yaz aylarında, sıcaklığın arttığı zamanlarda güneş insana zarar da verebilmektedir. Sabah 10:00’dan önce, akşam 17:00’den sonra daha az zararlı olan güneşin ciltteki etkileri üzerinde durulduğunda ilk akla gelen şüphesiz ciltte oluşan lekeler olmaktadır.

Ciltteki güneş lekelerinin doğrudan zararlı olduğu söylenemez. Fakat yine de yüzde oluşan herhangi bir lekelenme, ben oluşumu dikkate alınmalı ve bir dermatolog tarafından kontrol edilmelidir. Öyle ki yüzde oluşan bu tarz lekeler, cildin bu semptomları bir bakıma reaksiyondur ve aslında cildin zarar gördüğünün bir göstergesidir.

Açık tenli kimselerde çil ve benzeri güneş lekelerine daha fazla rastlanılır. Cilt genetik olarak lekeye meyilli olabilir; gebelik, menopoz, ergenlik gibi hormonların değiştiği dönemlerde lekelenmeler söz konusu olabilir. Cilt tipinin hassas olması, ısı ve ışık kaynakları leke oluşturabilir. Bazı insanlarınsa yüzünde oluşan çillerin güneşle alakası olmayabilir.

Güneş lekeleri genelde yazın sıcaklığın arttığı dönemlerde çoğalır. Bu tarz lekeler tamamen yok olabileceği gibi devam etmesi de mümkündür.

Siyah Nokta Nedir, Nasıl Oluşur?

Siyah noktalar, sivilcelenmede olduğu gibi bireylerin özellikle ergenlik dönemlerinde ortaya çıkar. Siyah nokta tıkanmış gözeneklerin işaretidir. Yüzde ve özellikle burun çevresinde gelişir; aynı zamanda ensede, kollarda, sırtta, göğüste ve omuzlarda da oluşabilir. En az sivilceleri sıkmak kadar siyah noktaları sıkmak da zararlıdır. Kişileri görüntü itibarıyla rahatsız eden bu cilt sorunu hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilir.  

Birtakım sebepler siyah nokta oluşumunu artırmaktadır. 

• Adet dönemi, doğum kontrol hapı kullanımı ve buna benzer hormonal değişiklikler,
• Kıl köklerinin tahrişi,
• Vücudun çok fazla yağ üretmesi,
• Karbonhidrat tüketimi,
• Kan şekeri seviyesinin artması,
• Süt ve süt ürünleri tüketimi.

 

• Siyah nokta oluşumunun beslenmeyle doğrudan bir ilgisi yoktur. Ancak cilt ve iç organlar birbirleriyle etkileşim halinde oldukları için muhakkak bazı besinlerin etkisi olmaktadır.

 

Siyah noktalar isminden de belli olduğu gibi ciltte siyah lekelenmeler şeklinde ortaya çıkar ve bu sebeple kolay tespit edilir. Herhangi bir acısı yoktur, yalnızca görünüş itibarıyla insanları olumsuz etkileyebilir.

Cildi düzenli yıkamak, çok yağlı ürünler tüketmemek, cilt bakımı uygulamak, cildin sürekli temas ettiği yastık kılıfı ve benzeri maddelerin hijyeni ciltte siyah nokta oluşumunu önlemekte faydalıdır.

Siyah Nokta ve Güneş Lekeleri İçin Doğal Reçete

Bitkiler birçok hastalığın iyileşmesinde etkin rol oynamaktadır. Siyah nokta ve güneş lekelerini gidermek için de alternatif olarak bazı bitkilerin içerikleri destek olabilir. Bu bitkilerden bazıları ve etkinliklerini şöyle sıralayabiliriz:

• Safran

Safran, bütün hastalıklarda kullanılabilecek kadar insan fizyolojisini uyarır. 

• Vücut direncini artırır. 

• Güneş lekelerini giderir.

• Özellikle güneşten oluşan lekeleri gidermek için cilt kremlerinde safranın kullanımı çok önemlidir.

• Argan

• Cilt hastalıklarında etkilidir.
• Saç dökülmesini önler.

• Ahududu

• Cildi besler.
• Detoks etkilidir.
• Kan şekerini dengeler.

• Vitamin E

• Cilt sağlığında etkilidir. 

• Sedef hastalığına iyi gelir. 

• Akne, egzama, güneş lekelerinde ve yaşlanma etkilerinde faydalıdır.

• Hormonal düzeni sağlar.

• Bal

• Cilt hücrelerini yeniler. 

• Cilde canlılık kazandırır.

• Cildin güzelleşmesini sağlar.

• Cilt lekelerine iyi gelir. 

• Biberiye 

• Cildi sıkılaştırır.

• Cilt kuruluğuna iyi gelir.

• Kan dolaşımını artırır.

• Egzama, akne gibi cilt problemlerine iyi gelir. 

• Balmumu

• Cildi yumuşatır.

• Ciltteki su kaybını önler.

• Pişik, egzama ve sedef gibi cilt hastalıklarına faydalıdır.

• Kuru, çatlamış ciltlerdeki hasarı onarır. Cildi nemlendirir. 

KAYNAKÇA

1. ANTİAGİNG MODERN KOZMETİK FORMÜLASYONLARI, GÜVENLİK DEĞERLENDİRMELERİ VE TOKSİKOLOJİK YAKLAŞIMLAR Uzm. Ecz. İsmail Aslana,b *aYeditepe Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Kayışdağı Yerleşimi, 34755, Ataşehir, İstanbul bYeditepe Üniversitesi, Kozmetik Araştırma ve Üretim Merkezi (YUKOZ), Ataşehir, İstanbul
2. Antioksidan Analiz Yöntemleri ve Doğu Karadeniz Bölgesinde Antioksidan Kaynağı Olarak Kullanılabilecek Odun Dışı Bazı Bitkisel Ürünler *Onur Tolga OKAN1, Hülya VARLIBAŞ2, Mehmet ÖZ3, İlhan DENİZ;1Karadeniz Teknik Üniv., Orman Fak., Orman End. Müh. Bölümü, Orman Ürünleri Kimyası ve Teknolojisi ABD; 2Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv., Orman Fak., Orman Ürünleri Kimyası ve Teknolojisi ABD;3Gümüşhane Üniversitesi, Gümüşhane Meslek Yüksek Okulu, Ormancılık ve Orman Ürünleri Programı
3. DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİNİN BESLENME VE SAĞLIK AÇISINDAN ÖNEMİ Arzu AKPINAR BAYİZİT* Yrd. Doç. Dr. Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü. 16059 BURSA 
4. Medicinal plants and their use properties of sold in herbal market in Bingöl (Turkey) district. Polat, R., Satıl, F. ve Çakılcıoğlu, U. (2011). Biological Diversity and Conservation 4 (3): 25-35. 
5. Tedavide Kullanılan Bitkiler (FFD Monografları). Demirezer, L.Ö., Ersöz, T., Saraçoğlu, İ. ve Şener, B. (2007). NM Medikal ve Nobel Tıp Kitapevleri s. 65-73, 143-147, 283-291, Ankara. 
6. Farklı Taşıyıcı Sistemler İle Q10 İçeren Kozmetik Ürünler Üzerine Araştırmalar, Çakıcı, B. ,Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Kozmetoloji Yüksek Lisans Proje Tezi, İstanbul, 2014.
7. Deri Yaşlanmasının Tropikal Ajanlarla Önlenmesi, Doç. Dr. Ümit Türsen*, *Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dermatoloji Anabilim Dalı 
8. Prevent and Treat Wrinkles, Anti-Aging Skin Care Products That Work on Wrinkles. dermatology.about.com/ od/glossaryp/g/photoaging [Erişim Tarihi: Nisan 2011]. 
9. Harpera JM, Salmon AB, Chang Y, Bonkowski M, Bartkec A, Miller RA. Stress resistance and aging: Influence of genes and nutrition. Mech Ageing Dev. 2006; 127(8): 687–694 
10. Stres, Hormonlar ve Deri Doç. Dr. Ümit TÜRSEN -Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı